MR ELASTOGRAFİ İLE KARACİĞER YAĞLANMASI NEDİR? NE SIKLIKTA GÖRÜLÜR?
Dünya nüfusunun 1/4’ünden fazlası hepatosteatoz hastalığına sahip. Multiparametrik Karaciğer MR ile 10 dakikada bu hastalığı tespit ediyoruz. Hepatosteatoz olarak da bilinen karaciğer yağlanması hepatosit denilen karaciğer hücrelerinde fazla miktarda yağ depolanmasını belirtir. Son yirmi yılda sürekli artan vaka sayıları da düşünüldüğünde, küresel bir halk sağlığı sorunu ile karşı karşıya olduğumuzu açıkça söyleyebiliriz. Ayrıca obezite açısından ülkemizin Avrupa’da ne yazık ki 1.sırada olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda bu durumun halkımız açısından önemi birkaç kat daha artmaktadır.
KARACİĞER YAĞLANMASI TİPLERİ VE SEBEPLERİ NELERDİR?
Karaciğer yağlanmasının en sık sebebi alkol ile ilişkili olmayan alt tipi olup NAFLD nonalcoholic fatty liver disease olarak tanımlanmıştır. Ancak son yıllarda yapılan çalışmalar bu tanımlamanın hastalığın patofizyolojisini anlamada yetersiz kaldığını ortaya çıkarmıştır. Zira karaciğer yağlanmasının sebepleri arasında en önemlisi metabolik sendrom olup obezite, trigliserid ve/veya kolesterol yüksekliği (dislipidemi), yüksek kan şekeri(insülin direnci/diyabet) ve hipertansiyon gibi bileşenlerle karakterizedir. Bu nedenle günümüzde bu hastalığı tanımlarken nafld yerine malfd-metabolic dysfunction associated fatty liver disease adı tercih edilmektedir. Yeni tanıma göre, aşırı kilo/obezite, tip 2 diabetes mellitus veya metabolik düzensizlik gibi üç koşuldan herhangi birine ek olarak karaciğer yağlanması kanıtı varsa mafld tanısı konulacaktır.
KARACİĞER YAĞLANMASI NEDEN ÖNEMLİDİR?
Karaciğerinde fazla yağ birikimi olan hastaların bir kısmında sebebini şuan bilemediğimiz bir nedenle iltihap reaksiyonu başlar ve hepatositlerde balonlaşma ve hasar oluşur. Biz bu duruma nash(non alkolik steatohepatit) diyoruz. Bu durum bazen ilerleyici bir süreç ile hepatositlerde fibrozis dediğimiz nedbe(skar) dokusu oluşturarak siroza ve bazen de karaciğer kanserine giden yolda önemli bir kilometre taşını oluşturur. Eğer yağlanma, iltihap ve hatta fibrozisin erken aşamasında bu durum tespit edilirse, doktorunuzun uygun gördüğü tedavi yöntemleri ile normale yakın bir sürece tekrar dönüş sağlanabilir.
KARACİĞER YAĞLANMASI NASIL BELİRTİ VERİR?
Hastaların büyük bir bölümünde asemptomatik dediğimiz belirti vermeden ortaya çıkar. Daha nadir olarak karaciğer bölgesinde dolgunluk ve ağrı gibi spesifik olmayan bulgular da görülebilir. Ancak siroz gibi karaciğer yetmezliğine neden olabilecek ileri evrede kilo kaybı, sarılık gibi birçok belirtiler ile de karşımıza çıkabilir.
KARACİĞER YAĞLANMASI VE FİBROZİS NASIL TESPİT EDİLİR?
Hastaların çok büyük bir çoğunluğunda başka sebeplerle yapılan rutin kan tahlillerinde karaciğer fonksiyon testlerinde (ast,alt…) bozukluk durumunda veya başka bir nedenle yapılan ultrasonografi tetkikinde karaciğerde anormallik tespit edilmesi halinde yağlanmadan söz edilir. Özellikle karaciğerde sertliğe neden olan fibrozis durumundan da şüpheleniliyorsa ultrasonun farklı bir türü olan fibroscan dediğimiz düşük frekanslı ses dalgaları kullanan titreşim kontrollü geçici elastografi tanının başlangıç aşamasını oluşturur. Multiparametrik Karaciğer MR elastrografisi ile kantitatif olarak yüzdesel sonuç verilmektedir.
YAĞLANMA TANISINDA GÜNCEL GELİŞMELER NELERDİR?
Fibroscan tanıda önemli bir görüntüleme tercihi olmakla birlikte aşırı kilolu, karnında asit dediğimiz sıvı biriken bazı hasta gruplarında daha belirgin olmak üzere duyarlılığı ve özgüllüğü düşüktür. Tıpta tüm klinik branşlarda güvenilir ve artan bir şekilde kullanılan radyoloji dalında büyük bir çığır açmış MRG (Manyetik Rezonans Görüntüleme) ile radyasyon almadan özel bir yazılım programı ile sadece 15 saniyelik bir nefes tutma süresinde elde edilen sonuçlarla bu sorun aşılmıştır. Pdff-Proton Dansity Fat Fraction adı verilen bu yazılım programı ile yağlanma yüzdesi kantitatif yani sayısal olarak verilir. Günümüzde bu yöntem hepatosteatoz yani karaciğer yağlanması tanısında altın standart olarak kabul edilmektedir.
NASH NEDİR? KLİNİK OLARAK NEDEN ÖNEMLİDİR?
NASH tanısı, histolojik olarak Hepatik Steatoz (hs), hepatosit balonlaşması ve lobüler inflamasyonu kapsayan tanıda biyopsinin altın standart olduğu siroza dönüşebilmesi nedeniyle önemli bir hastalıktır. Bununla birlikte, karaciğer biyopsisi invazivdir ve ağrı, örnekleme hatası, kanama, enfeksiyon, safra kaçağı ve diğer organlara olası hasar gibi komplikasyonlar nedeniyle çeşitli sınırlamaları vardır. Bu bilgiler ışığında, ilerleyici form olan NASH’ı basit yağlanmadan ayırt etmek için invaziv (girişimsel) olmayan bir yönteme ihtiyaç vardır.
MR ELASTOGRAFİ NEDİR? KULLANIM ALANLARI VE AVANTAJLARI NELERDİR?
Biyolojik dokuların viskoelastik özelliklerini görüntüleyen ve doku elastikiyetinin ölçümüne olanak veren yöntemlere elastografi adı verilmektedir. Elastografi, ultrason (US) ve MR tekniklerinden yararlanılarak uygulanabilmektedir. Gerek MR Elastografi (MRE), gerekse US elastografi, vücutta özellikle karın bölgesinde en sık karaciğer doku sertliğini değerlendirmek amacıyla kullanılmaktadır
Mr Elastografi, doku sertliğinin kantitatif olarak değerlendirilmesine olanak veren faz kontrast tekniğidir. Kronik karaciğer hastalığında, hepatik fibrozisin saptanması ve evrelendirilmesinde, günümüzde en güvenilir noninvaziv (vücuda biyopsi gibi bir girişim uygulanmadan) yöntem olarak kabul görmüştür. Hepatosteatozlu olgularda, steatohepatit ve/veya fibrozis gelişimini ortaya koymada yararlıdır. Tekrarlanabilir olması ve örnekleme hatalarının daha az olması ile biyopsiye üstünlük sağlamaktadır.
MULTİPARAMETRİK KARACİĞER MR NEDİR? (3F)
Teknolojik gelişmeleri yakından takip eden Neolife Merkezinde Elastografi ve PDFF tekniklerini kombine ederek tek seferde yalnızca 10 dakikalık bir zaman içerisinde tetkik öncesi 6 saatlik açlık dışında bir ön hazırlık gerektirmeden, herhangi bir ilaç kullanmadan, karaciğerde yağlanma, demir birikimi ve fibrozis olup olmadığını yüksek bir doğrulukla ortaya çıkartıyoruz. Multiparametrik Karaciğer MR tekniği artık kısa bir zaman aralığında fibrozis tanısında bir görüntüleme biyobelirteci olarak tüm dünyada standart bir tarama aracı gibi kullanılmaya başlanacağından hareketle biyopsiye önemli bir alternatif olarak karşımıza çıkıyor. Bu tetkiki isteyen hekimlerimiz de erken teşhiş ve doğru tanının avantajlarını kullanarak hastalarına uygun tedavi seçeneğini sunabilmektedir.