Hasta yakınlarının, kendi tahminleri yerine “Benim hastamın neye ihtiyacı var?” sorusunu sıklıkla sormalarını öneriyorum. Sürekli neşeli, eğlenceli ve komik olmaya çalışmak yerine hastanın duygu durumuna uygun şekilde ona eşlik edebilirler. Böylece hasta kendi duygusal ifadelerini gerçekleştirecek ortam bulmuş olur.
Gerçekten cevabı bilinmeyen sorulara cevap vermek zorunda hissetmek, sürekli aynı teselli cümleleri kullanmak zorunda kalmak yerine iyi bir dinleyici olmak hastanın ihtiyacını çok daha iyi karşılar.
Araştırmalar ifade edilmemiş yoğun duyguların bu tip hastalıklara zemin hazırladığını gösteriyor. Belki de bu sebeple klinikte hastalarla sık sık kendini “öncelikli” hale getirmekten bahsettiğimizi fark ediyorum.
En azından tedavi süreci boyunca;
gibi konulara kanser hastaları ve yakınlarının dikkat etmesi çok faydalı olacaktır.