İmmunoterapi ya da diğer adıyla biyolojik terapi bir çok kanser çeşidinin tedavisini bir adım daha ileri taşımıştır. Neden? Bu tedavi diğer tedavilere göre hayat kalitenizi belirgin şekilde artırmakta ve yaşam sürenizi çok daha fazla yükseltmektedir.
Alerjiniz varsa muhtemelen nezle ve gözlerde kızarıklık nedeniyle alerji iğnesi olmuşsunuzdur. Her doz çok düşük miktarda sizi kötü etkileyen alerjenden barındırır.
Aşı bağışıklık sisteminizi harekete geçirir, ancak sizi hasta yapacak kadar yüksek dozda değildir. Zamanla dozlar artırılır. Bu da alerjene karşı tolerans geliştirmenizi sağlar.
Diğer bir deyişle, bağışıklık kazanırsınız.
Bu alerji aşıları immunoterapinin bir türüdür. Kızamık ve kabakulak gibi hastalıkların aşılarında da aynısı geçerlidir.
Bu kanserle nasıl ilişkilendirilir?
Hastalık vücudunuzdaki bir hücrenin program dışında hareket etmesi ile başlar. Araştırmacılar; immunoterapinin vücudun kansere karşı, aynen diğer mikrop, virüs ve alerjide olduğu gibi, doğal savunma mekanizmasının gücünü harekete geçirmesini ümit etmektedir.
Bu konudaki yaklaşımlardan biri vücudunuzun kansere karşı topyekun saldırıya geçmesini sağlamaktır. Bir diğeri ise savunma mekanizmalarınızı güçlendirmektir.
Araştırmacılar bağışıklık sisteminizin kanseri tanımasına ve yok etmesine yardımcı olacak birçok farklı yöntemi araştırmaktadır.
Adoptif (Üvey) T-Hücresi İmmunoterapisi
Bu yöntem ana bağışıklık hücrelerinizi güçlendirmek için tasarlanmıştır. Temelde, araştırmacılar tümör içerisindeki T hücrelerini (bağışıklık sisteminizdeki akyuvar hücreleri) ayırarak hangilerinin tümörle en fazla savaştıklarını belirlemeye çalışırlar. Bu belirlendikten sonra, bilim insanları bu hücreleri genetik mühendislikle daha güçlü hale getirir ve damar yoluyla tekrar vücudunuza verir.
Bu yaklaşım birçok farklı kanser türünün tedavisinde büyük ümitler vaat etmektedir.
Car T hücre tedavisi.
Car T hücre tedavisi adoptif (üvey) T hücresi immunoterapisinin bir çeşididir. Bu tedavi bazen çocuklarda ve genç erişkinlerde akut lenfoblastik löseminin ve erişkinlerde B hücreli lenfomanın diğer tedavilerle iyileşmeyen belirli türlerinin tedavisinde kullanılır.
Kanser Aşıları diğer birçok yöntemle aynı yolu izlerler. Genellikle iki guruba ayrılırlar:
Önleyici aşılar geleneksel aşılarla birçok ortak özelliğe sahiptirler. İkisi de bağışıklık sisteminizi hafifçe uyaran antijen adı verilen bir maddeyle faaliyet gösterirler. Bir önleyici kanser aşısı Human Papilloma virüsüne (HPV) karşı kullanılmaktadır. Bu, servikal, anal ve diğer kanser türlerine yol açmaktadır.
Tedavi aşıları T hücrelerinizin spesifik kanserleri bulmasına ve yok etmesine yardımcı olmaya çalışır. Bu aşılar aynı zamanda kan dolaşımındaki antikor (istilacıları yok eden hücreler) sayınızı yükseltmek için de tasarlanabilir. Örneğin; ileri evre pankreas kanseri için geliştirilen aşı klinik çalışmalarda araştırılmaktadır.
Checkpoint İnhibitörleri
Bağışıklık sistemimizin sağlıklı hücreleri öldürmesini engelleyen frenleme/kontrol mekanizmaları vardır.
Bazen, kanser hücreleri bunun avantajını kullanırlar ve kendilerini normal hücreler gibi göstererek savunma sisteminizden saklanırlar. Ve böylece sisteminiz kanser hücresini bir istilacı olarak algılamaz.
Bu ilaçlar bağışıklık sisteminizin kanseri bir problem olarak algılaması nave savaşmasına yardımcı olur.
Checkpoint inhibitörler birçok kanser türünde klinik olarak denenmektedir. Metastatik melanoması ve akciğer kanseri, safra kesesi kanseri, böbrek, baş ve boyun kanseri ve Hodgkin lenfoması bulunan bazı bireyler bu yöntem ile tedavi edilmektedir.
Monoklonal antikorlar laboratuarda üretilmiş moleküllerdir. Bu antikorlar kanser hücrelerini tanımak ve bunlara saldırmak için tasarlanmışlardır.
Bağışıklık sisteminiz size zarar veren oluşumları belirlemek konusunda başarılıdır ama kötü haber şu ki kanser hücrelerini her zaman sorun olarak algılamaz.
Monoklonal antikorlar vücudunuzun saldırıya geçmesini sağlar. Bunlar kanser hücrelerine yapışırlar. Sonrasında, tıpkı bir işaret ışığı gibi, bu hücreleri bağışıklık sisteminize görünür hale getirerek daha iyi mücadele edilmesini sağlarlar.
Bazı monoklonal antikorlar kemtoerapi ilaçlarının veya radyoaktif maddelerin kendilerine bağlanmasını sağlayarak kanser hücrelerinin büyümesinin durdurulmasına yardımcı olabilirler.
Bu moleküller pek çok farklı kanser türünü tedavi ederler. Araştırmacılar daha birçoğunun tedavi edilebilmesi olasılığını araştırmaktadır.
Araştırmacılar bağışıklık sisteminizin kanserle savaşmasına yardımcı olmak, savunma mekanizmalarını ve sizi nasıl koruduklarını daha iyi anlamak için yollar bulmaya çabalamaktadır.
Bilim aynı zamanda çok daha iyi çalışmasını sağlamak içim immunoterapiyi diğer tedavilerle nasıl birleştireceğine de bakmaktadır. Araştırmacılar, iki farklı türdeki immunoterapi birleştirildiğinde neler olacağını da incelemektedir.
Bir önemli soru hala cevapsız kalmış durumda: Neden bu yöntem – geleneksel tedavilerde olduğu gibi- bir hasta için işe yararken diğerinde işe yaramamakta?
Araştır ve bulgularınla keşfet süreci devam ediyor.